28 Aralık 2013 Cumartesi

Şapkalar

Birgün padişahın biri 10 çapulcuyu idam ettirmek istemiş. Herkesin hürmet ettiği söylenen başvezir bunu duyunca hemen padişahın huzuruna çıkmış ve 'Aman padişahım, böyle yaparsanız halk ne der? Büyük suç işlemişler ama affetmek büyüklüktendir, en azından bir şans daha verin.' demiş. Padişah da 'Halkın değil de yüzde ellinin hatırı için bir şans daha vereceğim' demiş. Çapulcular padişahın huzuruna çıkarılmış ve padişah kendileriyle bir oyun oynayacağını ve oyunu kazanırlarsa serbest kalacaklarını yoksa idam edileceklerini söylemiş ve oyunun kurallarını anlatmaya başlamış:

'Yarın hepiniz saray bahçesinde toplanacaksınız. Tek sıra halinde arka arkaya dizileceksiniz. Cellat her birinizin başına ya beyaz ya da siyah bir şapka koyacak. Hiç kimse kendi kafasındaki şapkayı göremeyecek fakat önündekilerin şapkalarını görebilecek. Sonra en arkadaki çapulcudan başlanarak sırayla herkese başındaki şapkanın rengi sorulacak. Kendisine sorulan kişi cevap olarak ya beyaz ya da siyah diyebilir. Başka bir cevapta herkes cezalandırılacak. Eğer en az dokuz kişi kendi şapkalarının rengini doğru bilirse sizi azat edeceğim. Aksi takdirde hepiniz idam edileceksiniz.  Bu gece hücrede  beraber kalabilirsiniz ve yarın için bir çözüm arayabilirsiniz. Nöbetçiler! Götürün bunları hemen.'

Ertesi gün idam saati geldiğinde çapulcular sıraya dizilmiş. Başlarına şapkalar koyulmus ve sonra en arkadakinden başlanarak şapkaların renkleri sorulmuş. Çapulcular da orantısız zeka kullanarak buldukları çözümü kararlaştırdıkları gibi uygulamışlar ve oyunu kazanmışlar. Söylentiye göre padişah sinirden başveziri tokatlamış.

Çapulcular nasıl bir çözüm bulmuşlar?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder